09 Sep İÇİNİZDEKİ FOTOĞRAFÇIYI ORTAYA ÇIKARMAYA NE DERSİNİZ?
İster markasına değer katmak isteyen bir girişimci olun, ister kendini geliştirmeyi seven bir meraklı. Belki kendinizi bildiniz bileli fotoğraf çektiniz ve artık bi’ üst seviyeye taşımaya karar verdiniz, ya da yemek & still life (üzgünüm Türkçesinde biraz anlam kayıyor.) Fotoğrafçılığını meslek edinmek istiyorsunuz. Hem amatör hem profesyoneller için; yıllarca edinilen tecrübelerin kapsülleştirildiği, Yemek ve Still Life Fotoğrafçısı İlkay Öztürk’ün, harika iki atölyesinden bahsetmek istiyorum!
Kendisinin paylaşımlarından derlenmiş içeriklerle başlayalım;
YEMEK & STILL LIFE FOTOĞRAFÇILIĞI GİRİŞ ATÖLYESİ
Bu atölyede HİÇBİR PROFESYONEL EKİPMAN GEREKMEDEN PROFESYONELLER GİBİ YEMEK VE STILL LIFE FOTOĞRAFLAR ÇEKMEYİ öğreniyoruz.
Yani eğer isterseniz akıllı telefonunuzla bile katılabilirsiniz.
IŞIĞIMIZ, EN GÜZEL VE BEDAVA IŞIK OLAN GÜN IŞIĞI… Ağırlıklı olarak konumuz yemek ancak el emeği göz nuru eserlerini tıpkı dergidekiler gibi göz alıcı görüntülemek isteyenler, still life fotoğrafçılığa adım atmak isteyenler de bu atölyede çok şey bulacak. Zira kompozisyon, ışık, açı konuları aynı. Gelelim bu atölyede neler göreceğimize…
- GEREKLİ EKİPMANLAR: İster akıllı telefon, ister pro bir DSLR… En güzel yemek ve still life fotoğraflar için ihtiyaç listesi.
- IŞIK: Işığı tanıma, okuma, çekim için en güzel saatler, zor ışık koşullarında çekim, ışığın efendisi olma.
- KOMPOZİSYON: Doğru yerleşim, kurallar, hikaye yaratma
- AÇI: Hangi açı hangi açıda çekilir, doğru kadraj
- PROP VE FOOD STYLING: Tabak sunumu, malzeme seçimi ve bu malzemelerin ahenkle kullanılışı. Kendi zeminlerinizi yapmak için püf noktalar…
- LIGHTROOM: Fotoğrafları düzenleme, en ideal filtreler, sihirli dokunuşlar…
- UYGULAMA: Set-up’ımızı kurup, tüm gün öğrendiklerimizi hayata geçirme.
YEMEK & STILL LIFE FOTOĞRAFÇILIĞI ‘KLÜBE HOŞGELDİN’ ATÖLYESİ
Artık profesyonelliğe hazır olduğumuzu nasıl anlarız?
1 günde farklı açılarla ortalama 15 fotoğraf çekebildiğimiz ve bunların en az 12’sinin açı ışık, kompozisyon ve müşteri memnuniyeti açısından tatmin edici bulduğumuz zaman! Aksi halde özellikle zevklerin farklı olduğu herkesin farklı yorumlar yapabildiği acımasız ve bol alternatifli dünyada motivasyonunuz bir anda yerle bir olabilir. İşte “kulübe hoşgeldin” atölyesini bu nedenle yapıyorum.
İşlenen konular:
- Dark moody
- Ton sür ton
- Metal ve cam çekimi
- Ambalaj çekimi
- Yemek fotoğrafçılığında storytelling (hikaye anlatıcılığı)
Her iki atölyeyi de, Alaçatı’da @sedirliev ‘de gerçekleştirdik. Atölyelerde çekilen bi’ kaç fotoğrafı paylaşmak istiyorum. Aşağıdaki üç kare, ‘Ben beceremem.’ diyen kardeşime ait ve hepsi telefon ile çekildi!
Ben kendini bildi bileli dünyaya, daima bi’ objektifin ardındaymışcasına bakanlardanım. Cihazın önemi yok.
Zira sevgili Ara Güler’in de dediği gibi,
‘En iyi makine en iyi fotoğrafı çekseydi en iyi daktiloya sahip olan da en iyi romanı yazardı.’
Ben de hep kendimi bu iki konuda geliştirmeyi sevdim. Hobi olarak başladığım yazı ve fotoğraf bugün işimin önemli birer parçasını oluşturuyor. Lakin çok okuyup araştırsam da, türlü türlü eğitimlerin üzerine bol bol pratik yapıyor olsam da, her daim öğrenilecek şey var! Fotoğraf kısmına gelecek olur isek; sevgili İlkay Öztürk sayesinde, iç güdüsel olarak yaptığım kompozisyonların tekniklerini; gözümü rahatsız eden, anlamlandıramadığım hataların nedenlerini ve doğrularını öğrenmiş oldum!
Her iki atölyenin de çok değerli olduğunu düşünüyorum. Yukarıda belirttiği bütün başlıkların üzerine bi’ de ‘Dökme Anı’ var ki ahhh… Sırf onun detaylarını öğrenmek için bile koşa koşa gidilir! Hani kekin üzerine dökülen pudra şekerinin tane tane gözüktüğü, bardağa atılan buzun sıçrattığın damlaların net gözüktüğü kareler var ya, işte İlkay Öztürk’ün tabiriyle ‘Dökme Anı’ , onlar ve türevi kareler oluyor. Çok heyecan verici değil mi? Hem de bunu telefonla yakalamak neredeyse imkansız iken harika bi’ teknik ile mümkün kılıyor! İlgililerin heyecanını doruğa çıkardım sanırım. 😉
Kendisinin çok mütevazi ve sıcakkanlı olmasının dışında, atölyeleri sonrasında da her zaman fikir danışabileceğiniz bi’ mentor olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Koşa koşa gitmek isteyenler için, 18 Eylül’de Koşuyolu Kirpi Cafe’de gerçekleşecek atölyesini de duyurmuş olayım. Instagramdaki @ilkayozturk hesabından takibe alıp, kendisi ile iletişime geçebilir; muhteşem kareleri ve altında verdiği özel bilgiler ile de kendinizi geliştirebilirsiniz.
Son olarak @ilkayozturk ile tanışmamıza vesile olan sevgili dostum @esingursoy ‘a tekrar tekrar teşekkür etmek istiyorum! Kendimi geliştirmeme katkısının ötesinde, harika yeni projelere ve yepyeni bi’ dostluğa da tupturuncu bi’ kapı açtı 🙂
Sorry, the comment form is closed at this time.